Tasarım Kültürü ve Geleceği Şekillendirmede Tasarımcının Rolü
Ajansın tasarım direktörü olarak tasarımcıların daha iyi bir gelecek için toplumun görsel kültürünü şekillendirmedeki rolü hakkında bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Tasarımın temel ilkelerini, iyi tasarımı savunmadaki rolümüzü ve müşterileri ikna etmeye çalışırken karşılaşabileceğimiz zorlukları da ele alacağım.
Her an her yerde tasarımlarla karşılaşıyoruz. Bu tasarımlar duygularımızı, kararlarımızı ve davranışlarımızı an be an etkiliyor. Öncelikle şunun altını çizmek istiyorum. İyi tasarımcı da iyi tasarım da nadirdir. Nadir olan değerlidir. Değerli olanı korumak ve değersizleştirilmesini engellemek tasarım ajansı ve biz tasarımcılar için bir sorumluluk.
Örneğin, iyi bir grafik tasarım işlevsel ve estetik olmalı. Bir bağlam veya örtüşme sunmalı. Aynı zamanda da algı değiştirebilmeli, mesaj aktarabilmeli. Duygu yaratabilmeli, algılanabilir ve anlaşılabilir olmalı. Bu gibi pek çok özelliğin doğru bir karmasını ihtiyaç özelinde dengeli şekilde taşımalı. Yeri geldiğinde müşterisini ikna etmeli. Zor bir konu yani.
Bazen müşteri toplantılarında gözünün çok iyi olduğunu(!), bu alanda bir bakış açısı sahibi olduğunu (çoğu zaman da olmaz) veya sanata yatkınlığı olduğunu iddia edenler oluyor. Fakat sanat ve tasarım kavramlarının karıştırılması tasarımcılara zorluk yaratıyor.
“Zevklerle renkler tartışılmaz" sözünün aksine, bu konular gerçekten kapsamlı ve rasyonel şekilde tartışılabilir. Çünkü iyi tasarım aslında müşterinin zevkindense hedef kitle için, ancak çoğu zaman da hedef kitleye rağmen yapılır.
"Apple logosu oluşturulurken tasarım uzmanlığı olmayan insanlardan fikirleri istenmiş olsaydı neler olurdu?"
Kararları o anki mantıksal durumlarından etkilenerek uygun bağlam veya anlayıştan yoksun olacaktı. Biz insanlar kararlarımızı rasyonel olarak değil duygularımızla alıyoruz. Ancak açıklamaya sıra geldiğinde çoğu zaman farkında bile olmadan rasyonel açıklamalar yapmaya çalışıyoruz. Kararlarımızı belli bir mantığa oturtmaya çalışıyoruz. Aslında o kadar mantıklı değiliz.
Hedef kitleye “Bu iyi mi?” diye sorduğunuzda doğru bir bilgi süzgecinden geçmiş ya da doğru duygusal zemine dayanan bir yanıt almanız pek de olası değildir. Örneğin Apple logosunu tasarlarken insanlara sorduğunuzu düşünün. Kaç kişi bunu doğru düzgün yorumlayabilirdi ki? Muhtemelen hedef kitleye sorsalar ortaya birbirinden farklı ve karmaşık şeyler çıkardı. İlk tasarlandığı gün Apple logosuna “Saçma, çok basit olmuş, neden ısırık var?” diyecek pek çok kişi bugün Apple logosunun sadeliğine ve markaya kattığı prestije bayılıyor oysa.
"İnsanlar iyi tasarımdan çok kötü tasarıma alışıktır. Kötü bir tasarımı yaşaya yaşaya kötü tasarıma olan eğilimi şartlandırılmıştır."
Paul Rand (IBM, ABC ve UPS logolarının tasarımcısı ve "A Designer's Art" ve "Thoughts on Design" kitaplarının yazarı)
Biz tasarımcılar için bu konu önemli bir zorluk oluşturuyor. İyi tasarım yaratma sorumluluğumuzun yanı sıra toplumu da doğru tasarımlarla eğitmemiz gerek. Yani tasarımcılar olarak, işimizin rasyonel tarafını anlamamız çok önemli. İnsan algısı, duygular, bilişsel yük ve dengeli ve görsel olarak uyumlu kompozisyonlar, boşluklar, oranlar ve dahası...
Tüm bilgi ve ilkelerin doğru kullanımı mesajları etkili ileten veya kullanıcıları rahat ettiren tasarımlara olanak sağlar. Ancak çoğu zaman müşteriler, yaratım sürecinde geçirdiğimiz onca süreç hakkında pek de fikre sahip değiller tabii.
"İşi iyi yapmak ve müşteriyi ikna etmek tasarımcının görevidir."
Michael Bierut (MasterCard logosunun tasarımcısı)
Kötü tasarıma alışkın müşterilere denk geldiğinizde empati yapmak ve anlayışlı olmak çok önemli. Aktif bir dinleyici olarak hedeflerini ve zorluklarını içtenlikle anlamaya çalışın. Böylelikle güven sağlayın ve şeffaf bir diyalog için zemini hazırlayın. Bu sayede onları daha iyi tasarım kararlarına yönlendirin. (Bu bazen gerçekten zor, biliyorum!)
Müşterilerinize iyi tasarımın temel ilkelerini ve bu ilkelerin proje başarısına nasıl katkıda bulunacağını iyi anlatın. Bu noktada algı, renk psikolojisi, nöropazarlama ve diğer kavramlardan da iyi yararlanın. İyi tasarımın değerini ve en önemlisi, tasarımınızda yola çıkış sebeplerini çok iyi vurgulayın. (Eğer yola çıkış sebebiniz sadece güzel görünüyorsa geri dönün ve tekrar çalışın!) Bunlara ek olarak, iyi tasarımın markalar ve işletmeler üzerindeki olumlu etkisini gösteren başarı hikayelerinden de yararlanın. Görüşlerinizi vaka çalışmalarıyla mutlaka destekleyin.
Bazen müşterileri ikna etmek için en iyi çabalar bile yetersiz kalıyor. Durum buysa çalışmaya devam etmenin değip değmeyeceğini değerlendirmek de önemli. Eğer değmiyorsa size yakışacak profesyonel bir ayrılma şeklini benimsemenizi öneririm. Gerekirse alternatif çözümler sunun ve müşteri için sorunsuz bir geçiş sağlayın.
Her zaman söylediğim gibi, iyi bir tasarım için iyi bir müşteri gereklidir. Her iki tarafın da açık ve şeffaf olması, arada duygusal bagajlar olmaması çok önemli.
Tasarımcılar olarak görsel kültürü şekillendirmede ve geleceği etkilemede benzersiz bir fırsatımız var. Sorumluluğumuz, sadece iyi görünen değil, topluma katkı sağlayan, iyi yönde dönüştürme gücü olan işler tasarlamak. Böylece görsel kültürü ve geleceği şekillendirmede önemli bir rol oynayabiliriz.