OKUMA SÜRESİ 4 dk
Mel Zahar Kahire, Mısır'lı bir Art Direktör ve Tasarımcı. Kreatif becerileri ve teknik bilgisiyle yönettiği ve tasarladığı işlere bütüncül bir bakış açısı getiriyor. 2009'dan beri Nike, Apple, Tesla ve Beats By Dr. Dre. gibi markalara multimedya ürünleri ve görsel deneyimler tasarladı. Biz de kendisiyle, yabancı gözüyle Türkiye'de tasarım algısı, insan faktörü, kültür ve trendler üzerine konuştuk.
Melz: En iyi günlerimi İstanbul'da geçirdim diyebilirim, epey gençtim, öğrenmek ve ilerlemek adına da hayallerim vardı. Türkiye gerçekten dev bir pazar, her açıdan süper zengin bir kültür var ve ülkedeki yaratıcı iş miktarı da gerçekten inanılmaz. Öte yandan ABD fırsatlar ülkesi. İlerlemek baskı ve çok çalışmayla oluyor. Doğduğunuz ülkede olmadığınızda üzerinizdeki baskı otomatik olarak artıyor, hele böyle dev pazarlarda çok daha fazla çalışmak, çok hızlı adapte olmak ve fırsatları yakalayabilmek de gerekiyor.
Melz: ABD'de yaşamak aslında tam olarak hedefim değildi, benim amacım Nike, Apple gibi kurumlarla yakından çalışabilmek ve içeriğin üzerinde daha fazla kontrol sahibi olabilmekti. Dünyanın öbür tarafında yaşarken bu pek de mümkün olmazdı.
Şu anda Apple'da Art Direktör olarak bir ürün kategorisi üzerinde çalışıyorum. Donanımın görselleştirilmesi, hem statik hem de hareketli görsellerin Apple pazarlama departmanı için hazırlanması tarafındayım. Ürün yaratmayla da ilgileniyorum, bir marka oluşturuyor ve onun için deneyimler tasarlıyorum. Son olarak da metaverse ve VR deneyimleriyle ilgileniyorum.
Melz: Sanırım yapay zekanın çağı başladı. Tüm tasarımcı ve sanatçılar teknolojiyi kucaklamalı ve bunu kendileri için faydalı olacak şekilde kullanmalı. Ben şahsen bunu büyüleyici ve çok yönlü buluyorum. Sadece birkaç kelime yazarak yapay zeka aracılığıyla tasarım fikirleri yaratabiliyor ve isabetli kararlar verebiliyoruz. En hızlı şekilde neyin işe yarayacağı neyin yaramayacağını görmek mümkün oluyor ve saatlerce interneti referans fikirler bulmak için taramak zorunda da kalmıyorsunuz.
Şu anda araç olarak Midjourney'i kullanıyorum ve Dall'-E için de davet bekliyorum açıkçası. Benim burada ana kullanım amacım daha sonradan üretilebilecek fikirleri yaratmak ardından CGI ve foto araçlarına geçiş yapılabilir böylece.
Fuat: Midjourney’i bugünlerde ben de deniyorum, henüz daha çok deneysel olarak bakıyorum ancak yapay zekanın sunduğu olanaklar görsel fikir üretmek açısından müthiş görünüyor.
Herhangi bir fikir düşünmeden önce müşteri brief'ini ve hedeflerini inceleme eğilimindeyim. Mesajın ve ihtiyacın farkında olduğumda, araştırmaya, analiz etmeye ve harika referanslar bulmaya başlıyorum.
Fikirler de genellikle buralardan gelir, bu fikirleri mümkün olduğunca çok sayıda eskiz yaparak görselleştiriyorum, sonra da gerçekten neyin işe yarayabileceğini seçip gerisini eliyorum.
Son olarak, yürütme kısmı, bana göre en eğlenceli bölüm de burada başlıyor, güzel fikirleri almak ve onları mümkün olan en iyi kalitede ortaya koymak.
Melz: Birçok stüdyo ve tasarımcı var işlerini takip ettiğim: Ars Thanea, Ash Thorp, Nando Costa, Man vs Machine, Future Deluxe, Tim Zarki bunlardan bazıları.
Melz: Renkler aslında kelimeler, duygular ve düşüncelere çok benzerler, hepsi de birbiriyle bağlantılıdır. Marka büyüklüğü, ürünün doğası veya felsefesi gibi kelimelere dökemeyeceğiniz şeyleri renkler iletir. Renkleri kullanıcıya hissettirmek istediğim duyguları göz önünde bulundurarak seçiyorum. Kişisel işlerimde de kendi stilimi tanımlamak için yine renkleri kullanıyorum.
Melz: Elon Musk'un dediği gibi “Rehbere ihtiyacı olan ürün bozuktur'' İnsan psikolojisi, duygu ve davranışlarını anlamak, iyi bir ürün için şüphesiz anahtardır. Sürekli analiz ve araştırmaların markaları büyüttüğüne inanıyorum. Açıkçası bu noktada Nöropazarlama araştırmaları ve müşterilere sunduklarınızı öğrenmeyi de çok isterim.
Aslında biz bir araştırma şirketi değiliz ama tabii ki araştırmanın ve verinin gücüne inanan bir şirketiz. Türkiye'nin lider nöropazarlama araştırmaları şirketi ThinkNeuro ile gerektiğinde birlikte çalışıyor ve araştırmalarla müşteri ihtiyaçlarına en uygun çözümleri üretiyoruz. Teknoloji olarak EEG ve Eye Tracking kullanılıyor, böylece bir deneyim esnasında kullanıcının nereye baktığı ve o sırada ne hissettiği gibi veriler toplanıyor ve bu veriler sayesinde daha iyi bir kullanıcı deneyimi mümkün olabiliyor. Zaman içinde belli prensipler oturmaya başladıkça ajans içindeki tasarım kültürüne de yerleşmiş oluyor.
Melz: Apple'daki gizlilik kampanyasını söylemek isterim. Sinematik hikaye anlatımı yaklaşımını gerçekten çok sevdim. Bu yaklaşım aslında iyi bir mesajın doğru aktarımına ve kullanıcı zihnine dokunuşuna da çok iyi ve eğlenceli bir örnek.
Melz: Sadelik daha fazla kullanıcının anahtarı ve aynı zamanda rekabeti yenmenin de bir yolu. Bugün pek çok global marka, pazardaki zorlu rekabete ve benzerleri olmasına rağmen böyle büyüdüler. Kullanıcılar doğası gereği kolay olanı seçer ve mümkünse hiç düşünmeden, çaba göstermeden kullanmak isterler. Bu bile başlı başına bir iş fikri aslında. Örneğin piyasada mevcut tutunmuş bir ürünün, kullanıcılar tarafından daha basit bir şekilde kullanılmasını sağlarsanız, başarılı bir ürün elde edersiniz. Ürün piyasada zaten mevcut olduğu ve kullanımı da daha kolay olduğu için kullanıcılar yeni ürüne hızla geçiş yapacaklardır.
Melz: Spesifik bir hedef belirlemelerini şiddetle tavsiye ediyorum. Tabii ki kendilerine pek çok plan da belirlemeleri gerekir, çünkü planlar durumlara göre değişkenlik gösterebilir. Hedefleri tasarlarken de en iyi işleri çıkarmaya odaklanmaları ve küçük detaylara büyük önem göstermeleri olmalı. Bu benim İstanbul'da arayüz tasarımcısı olarak çalışırken patronum Fuat Kanık'dan öğrendiğim bir şeydi. İşleri çevrimiçi olarak yayınlamak, trendleri izlemek ve o trendlerde üretmek, en iyiden öğrenip asla yaptığın işe takılıp kalmamak gerek. İyi tasarımcılar yaptığı işten her zaman şüphe ederler, onları iyi şeyler duymak değil, kritikler mutlu eder ve yorumları dikkate alırlar.
Fuat: Bu noktada araya eklemek istiyorum. Sanki patron dediğimizde mesafeler çok açılıyor. Biz daha çok aynı şirkette birlikte çalışmış, aradan yıllar geçse bile samimiyeti kaybetmemiş iş arkadaşlarıyız. Bunu başarabilmek bence çok değerli. Zaman zaman iş arkadaşlarıma tabii ki tavsiyelerde bulunup bilgi aktarmaya çalışıyorum. Bu tavsiyemi dikkate almış olman ve sana yön vermiş olması benim için gurur verici. Paylaştığın için teşekkür ederim.
Melz: Bir kullanıcı olarak ne kadar bağ kurduğum, bir tasarımcı olarak ilgimi tetikleyen şeyin, tasarımın doğruluğu olduğunu düşünüyorum. Tasarım tadı önemli ama masaya yeni bir şey getiriyor mu? Tanıdık gelmiyor mu? Renkler daha önce mümkün olduğunu düşünmediğim benzersiz bir şekilde karıştırılmışsa da dikkatimi çekebilir. Bunlardan birçoğunu özellikle iç mekan tasarımı dünyasında buluyorum.
Melz: İşlerimi www.melzahar.com veya IG mel.zahar. adresinden takip edebilirler
Fuat: Teşekkürler Mel.