OKUMA SÜRESİ 4 dk
Biz de gerçekleştirilen bu değişikliği, insan algısı, arayüz tasarımı ve kullanıcı deneyimi ekseninde değerlendirmek istedik.
Kullanıcı Odaklı Tasarım wikipedia’da şöyle tanımlanıyor:
Bu tasarım yöntemi, kullanıcı arayüzünün, kullanıcının amaçları, alışkanlıkları ve kullanım deneyimi göz önünde bulundurularak tasarlanmasını öngörmekte ve hatta bir adım daha öteye giderek, söz konusu ürünün daha üretim öncesinde bu kullanıcı özellikleri göz önünde bulundurularak tasarlanmasını amaçlamaktadır.
Türkiye’nin ilk e-ticaret sitelerinden olan yemeksepeti’ne kullanıcıların maksimum seviyede alışkın olduklarını söyleyebiliriz. Bu sayede sıkıntılar varsa da göze batmıyor ve site temel işlevini başarıyla yerine getiriyordu.
Mühendislikte bir mantık var: Çalışıyorsa dokunma!
Kullanıcı odaklı tasarım tanımına pek de uymayan değişiklikler, başka tasarım ve yazılım sorunlarıyla da birleşince bomba patladı. Kullanıcılar siteyi topa tutmaya başladılar.
Bu noktada rakipler herhalde ellerini ovuşturmaya başlamıştır.
Bu yazıyı yazmaya başladığımız 14.06.22 tarihinde EkşiSözlük’te sayfalarca şikayet yorumu vardı.
Yemeksepeti bir süre önce Berlin merkezli Delivery Hero tarafından 589 Milyon Dolar bütçe ile satın alındı.
Delivery Hero’nun bünyesinde yer alan tüm platformlardaki kullanıcı deneyimini sabitlemek gibi bir amacı var. Bunun sonucunda Yemeksepeti de kurumsal bir dönüşüme girerek, arayüz tasarımında Delivery Hero’nun diğer yemek siparişi uygulamalarındaki tasarım kervanına katılmış durumda. InstaShop, Foodpanda, Pedidosya vb. Kurum açısından bu değişimin idari sebeplerini tahmin etmek güç değil.Yukarıda çalışıyorsa dokunma diyerek mühendislikten örnek vermiştik. Yine aynı şekilde devam edelim. Makinelerde güç aktarımı sırasında oluşan sürtünmenin parçaları yıpratma riski vardır. Mesela araçlardaki motor yağı kullanımı buna iyi bir örnek.
Bunun web sitesindeki karşılığı da iyi bir kullanıcı deneyimidir. İyi planlanmış ve tasarlanmış bir web sitesinde kullanıcının yağ gibi akıp yolunu bulması ve hiç bir sürtünme yaşamaması idealdir. Doğru tasarlanmamış bir arayüzü kullanırken arar, bakar, düşünür, efor harcar ve yoruluruz.
Bu sürtünmenin yarattığı düşünme ve zorlanma etkisine “bilişsel yük” (Cognitive Load) diyoruz. Yük arttıkça deneyim de genellikle keyifsizleşir. Bu yüzden bilişsel yükün düşük olması özellikle e-ticaret için kritik derecede önemlidir.
İnsanlar olarak tembel varlıklarız; tembeliz çünkü çalışmak efor gerektirir, eforu karşılamak daha fazla beslenme ihtiyacı yaratır. Evrimsel nedenlerle fazla enerji yakmamak daha güvenlidir. Özellikle beyin yoğun çalıştığında çok fazla enerji harcar. “Sırtında taş mı taşıdın, bilgisayar başında çalışıyorsun” cümlesine verilebilecek iyi bir cevaptır bu :)
İlkel beyin ve karar verme süreçleri hakkında daha fazlasını okumak için aşağıda 3 link bırakıyoruz:
İlkel beyin hatta tam olarak sürüngen beyin yazısını okuyabilirsiniz
Daniel Kahneman ve zihnin otopilot modu hakkındaki yazıya göz atabilirsiniz.
Buradan sürtünmesiz tasarım yaklaşımı yazısını okuyabilirsiniz.
Yapılan değişiklikleri nöropazarlama, kullanıcı deneyimi ve arayüz tasarımı deneyimlerimizle buluşturarak ve öznel yorumlardan mümkün oldukça kaçınarak yorumladık. Aslında incelendiğinde üzerine yazılıp çizilebilecek gerçekten çok fazla detay var. Eminiz zamanla daha iyi hale de gelecektir.
Yazıyı beğendiyseniz paylaşmayı unutmayın.😊