Aslında bu sorunun cevabı nörobilim işe yarıyor mu sorusunun cevabı ile aynı; evet. Nöropazarlama “markanızın satışlarını artırmak için 6 sihirli yol” gibi bir internet içeriğinden çok daha fazlası. Her şeyden önce nöropazarlama bir bilim dalı...
Nöropazarlama son zamanların yükselen trendi haline gelmiş durumda. Hal böyle olunca bu alanda uzmanlaşmamış birçok kişi bu işten nasıl nemalanırım mantığıyla bir şeyler yapıyor. Buna bağlı olarak ortaya çıkan bilgi kirliliği nöropazarlamanın etkili olup olmadığı hakkında insanların kafasını karıştırmakta.
Nörobilim en basit tanımıyla sinir sisteminin araştırılmasına dayalı bir bilim dalıdır.
Geleneksel olarak biyolojinin bir dalı olarak değerlendirilebilecek olan nörobilim, duyusal sistemler, motor kontrol, psikiyatri gibi temel ve davranış bilimleriyle ilgili araştırmalar yapar. Geçmişte davranışsal dediğimiz olayların çoğunun aslında sinir sistemiyle ilgili olduğunu artık biliyoruz. Bu yüzden önümüzdeki yüzyılın nörobilim asrı olacağına dair birçok öngörü mevcuttur.
Nöropazarlamayı ilgilendiren de nörobilimin davranışları inceleyen alanıdır.
Bilimsel konulara girip lafı çok uzatmayalım. Davranışsal nörobilim kısaca beyni ve beynin insan davranışları üstündeki etkilerini inceler diyebiliriz.
İşte bu noktada insanların satın alma kararlarını etkileyen unsurları öğrenmek isteyen pazarlama ile nörobilimin yolu kesişiyor. Ve ortaya nöropazarlama çıkıyor. Nöropazarlama reklamları bu kesişimin odak noktasındadır.
Aslında nöropazarlama araştırma metotları nörobilim ile aynı. Dolayısıyla nörobilime ne kadar güveniyorsak nöropazarlamaya da o kadar güvenebiliriz.
Nöropazarlama alanında araştırma yaparken kullanılan metotlar ise şunlar;
fMRI: Beynin ödül, zevk, endişe gibi belirli duygulardan sorumlu kısımlarına bakar. Reklam filminin tüketicide yarattığı duyguyu beyindeki kan akışının en fazla nerede olduğuna bakarak ölçer.
EEG: İnsan beyni herhangi bir duygu hissettiği zaman elektrik üretir. EEG yöntemi bu elektriğin beynin hangi bölgesinde üretildiğini analiz eder. Bu sayede reklamı değerlendirmeye yarar.
Eye Tracking: Tüketicilerin göz bebeklerinin hareketini inceler. Görsellerde en çok nereye baktıklarını anlamayı sağlar.
GSR: Korku, heyecan gibi duygular hissettiğimizde cildimiz buna tepki verir. GSR de cildimizdeki bu tepkileri ölçmeye yarıyor.
Tüm bu nöropazarlama metotları konvansiyonel araştırmalara göre çok daha güvenilir sonuçlar ortaya koyuyor. Bu konuda daha geniş bilgileri Nöropazarlama Neden Geliştirildi? yazımızda bulabilirsiniz.
Diğer bir nokta da bu metotların deneklerin kültürel farklılıklarından kaynaklı sorunları ortadan kaldırması. Çünkü belirli bir duyu için aktive olan bölge her insanda aynıdır.
Tüm bunlar nöropazarlamanın “markanızın satışlarını artırmak için 6 sihirli yol” gibi bir internet içeriğinden çok daha fazlası olduğunu kanıtlıyor. Her şeyden önce nöropazarlama bir bilim dalı.
Sonuç olarak nöropazarlamanın temelleri nörobilim ile aynı. Nöropazarlamanın kullandığı araştırma metotları ve bunların faydası da bilimsel bir gerçek. Microsoft, Facebook, Google, Pepsi gibi dünya devleri yok yere nöropazarlama tekniklerini kullanıyor olamaz değil mi?